İZ BIRAKAN DARENDELİLER

İz Bırakan Darendeliler Kitabı Başvurusu için Lütfen Bize Ulaşın.

Darendeli basınının önemi

Türkiye’nin en önemli illerinden birisi de Malatya’dır. Bu önem plakasından da bellidir. 44 plaka numarasına sahip Malatya, Merhum Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal’ın da belirttiği gibi dört dörtlük insanlarıyla bilinir.

Bir hemşeri gazetesi basın mensubu olarak, yıllardır Darendeliler için yerel basının önemine değinmişimdir.
Darende Zengibar Gazetesinin, Darende’nin gözü, kulağı, dili, olmazsa olmazı olduğunu söylemiş ve Darendelilerin mutlaka yerel basına ve basın mensuplarına sahip çıkılması gerektiğinin altını çizmiştim. Kıt kanaat geçimini sağlayan bir kişi olarak, Darende Zengibar Gazetesini ve farklı isimlerde üç adet Darendeli İnternet sitelerini Darendeli hemşerilerimizin hizmetine açmıştım.
Adana Darendeliler Derneği Başkanı olarak ta onlarca “Darendeli Buluşmaları” adı altında Darendelileri bir araya getirmek adına Kahvaltı ve yemekli davetler düzenlemiştim. Farklı partilere mensup Darendeli siyasetçilerimizi ziyaretlerde bulunmuştum. Bunlarla da yetinmeyip, Darende başta olmak üzere Ankara’ya, İstanbul’a ziyaretlerde bulunmuştum.
Hiç unutmam, önceki Dönem Belediye Başkanı İsa Özkan Tarafından, “Darende’deki karasinekleri eleştirmem nedeniyle, Sinek Boka konar hakaretine dahi uğramıştım.
Darende Belediye Başkanlarının başta olmak üzere, Darende Meclis Üyeleri, Malatya Milletvekilleri, Siyasi Partileri ve Devasa Esseyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı Darende adı taşıyan basınına sahip çıkmayınca, ne Hilmi Abimizin çabaları ne de şimdiki adıyla Çorapçı Osman’ın Darende Zengibar Gazetesini devam ettirme gayreti boşa çıktı.
Öyle ya basın ışıktır. Karanlıkları aydınlatır. E kendinden emin olmayan yöneticiler, siyasiler, Meclis Üyeleri ışığı sevmezler, maalesef eleştiriye de tahammül etmezler.
Darendelilere gelince, donanımlı, kendini bilen, basının önemini idrak eden bir kısmı bizim yanımızda yer alırken, bazılarınındı düşüncesi, “Basına ne gerek var, kâğıt israfı, kim okuyor ki? Sosyal mecra var ya şehri, dünyayı, onla takip ediyoruz. Araştırma derdi yok, doğru olmasa bile paylaşılan bazı bilgiler, olsun, inanıyor, pembe dünyamızda, hayal denizinde yaşıyoruz gerçeklerden bize ne? Hem bir sürü resim atıyoruz, yazı yazıyoruz. Basın bizi haber yapar mıydı? Basına göre, köpek insanı değil, insan köpeği ısırırsa haber. Bak biz kendi tanıtımımızı yapıyoruz Attığımız resimlerle, hem gittiğimiz yerin, hem oturduğumuz evin, hem yaşadığımız odaların, hem giydiğimiz kıyafetin, hem fiziğimizin, hem ailemizin hem kaslarımızın, hem yediğimiz yemeğin reklamını yapıyoruz Google Amcadan ’da bir de özlü söz yapıştırdık mı, al sana reklam. Basına ne gerek var, beğenim fazla.”
İşte bazıları da böyle bakıyordu basına. Hatta sosyal mecrada dansımızı, kıvırmamızı, raconumuzu, postamızı, salak saçma videolarımızı da paylaşıyoruz basın paylaşır mı? Gazeteye ne gerek var? diyorlardı basına.
Ama ben basın mensubu olarak, görevimin bilincindeydim. Ne Sosyal mecrada, binlerce takipçisi olan Darende Zengibar sayfalarımızda, nede binlerce erişimi olan www.darendeliizbirakanlar.gen.tr internet sitemizde, doğruluktan, ciddiyetten ve gerçeklerden taviz vermedim. Çünkü haber alma hakkı kutsaldır Söz uçar, yazı kalır. Düşüncesiyle, hep binlerce kişiye ulaşan, gazetemize öncelik verdik O yüzden sürekli sahalardaydık Çünkü biz gerçek mum ışığıydık. Sahte güneşlerin mutlaka batmaya mahkûm olduğunu biliyordum.
Darende’den, tüm yurda dağılmış Darendelilerden, sokaktan haber almak istiyorlar. Benim önemim daha arttı. İyi de bize sahip çıkmadığınızdan dolayı sayımız azaldı. Hilmi Abimi küstürdünüz, Beni Çorapçı yaptınız. Diğerleri bu işe para olarak bakıyorlardı. Para döngüsü bozuldu. Onlarda sırtını Drendelilere döndüler.
Hiç düşündünüz mü biz bitersek ne olur?
Bakın her şey bir tuşun, bir kararın başında, ya diğer sosyal mecralarda, bir gün kapanırsa ve biz olmazsak, kör sağır ve dilsiz olursunuz. Darende ve Darendeliler şimdikinden daha beter karanlığa gömülür. Darendeli yetkililer ve etkililer bu yüzden yerel basınınıza ve basın emekçilerine sahip çıkın. Geç olmadan, karanlık çökmeden.
Not=Başkalarının duasıyla yaşamayan, Bedduasıyla ölmez.
Bazı hemşerilerimiz sevgiyi, saygıyı, dostluğu, hısımlığı, merhameti, kaale almamayı, ürkeklikle karıştırıyor. Eğer bize karşı bir hamle yapabiliyorsanız ve bunu burnunuzdan fitil fitil getirmiyorsam, bu bana yakınlığınızdan, hissettiğim duygulardan ötürüdür Sizde bal gibi, bunun farkında olduğunuzdan bu kadar cüretkâr davranabiliyorsunuz. Yoksa biliyorsunuz ki, Aslan ürkmez, geri adım atmaz. Tanıdığına saldırmaz. Fareyi de avlamaz.
Tabii tanıdık şansını zorlamadıkça. Farede şımarmadıkça.

+ posts